Çölyak Nedir?
Çölyak hastalığı ince bağırsağın, gluten adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjisi, hassasiyetidir. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllar gluten içerir. Alınan gıda, ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudumuzun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve villus çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır. Çölyak hastaları glutenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülür. Böylece bağırsak yüz ölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar.
ÇH multifaktöriyel ve multigenetiktir. Hastalık (HLA)- DQ2 ile ilişkilidir. Homozigot DQ2 genine sahip hastalar büyük risk taşır. Hastalığın oluşmasında genetik faktörlerin önemli rolü olmakla birlikte çevresel faktörler de önemlidir. Diyete buğday, dolayısıyla içindeki gluten girmediği sürece hastalık görülmez. Çölyaklı bireylerin doğuştan genetik bir yatkınlığa sahip olduğu ve bunun uygun çevresel koşullar altında hastalığa dönüştüğü kabul edilmektedir.
Çölyak Hastalığı Neden Olur?
Çölyak hastalığı bilindiği üzere bağırsaklarda sindirimin oluşmasını sağlayan yapıların bozulmasına neden olan ve bu yüzden de besinlerin emilimini engelleyen alerjik bir sindirim sistemi hastalığı olarak açıklanabilir. Bağırsaklarda oluşan bu hasarın nedeni günümüzde tükettiğimiz buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi pek çok besinin içerisinde bulunan gluten adı verilen bir proteindir. Bu yüzden gluten enteropatisi bulunan hastaların glutenli yiyecekler tüketmemesi gerekir.
Çölyak hastalığı aslında genetik bir hastalıktır, yani kalıtsal yollarla aileden geçen bir hastalık olduğu söylenebilir. Çölyak hastalığı kişide hayatının herhangi bir zamanında meydana gelebilir. Çölyak hastalığı bazen bir ameliyatın, doğumun, gebeliğin, stresin ya da viral enfeksiyonun ardından ortaya çıkabileceği gibi hiçbir nedene bağlı olmadan da gün yüzüne çıkabilir. Hastalık çocuklarda da, ergenlik dönemindeki çocuklarda da, orta yaşlı insanlarda da, yaşlılarda da görülebilir.
Çölyak Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Kan değerlerinde IgA, IgG ve Anti Endomysium (EMA) değerlerine bakılır. Testlerde gluten enteropatisinin belirtileri görülüyor ise kesin tanının konulması için ince bağırsak biyopsisi yapılması gerekir. Biyopsi sonucuna göre kesin tanı alınır.
Belirtileri Nelerdir?
- Şiddetli karın ağrısı
- Karın şişliği
- Gaz oluşumu
- Baş dönmesi
- Kusma
- İshal
- Kabızlık
- Yorgunluk hissi
- Adet düzensizliği
- Kilo kaybının görülmesi
- Ağızda yaraların oluşması
- Diş ve diş eti sağlığının kötü olması
- İştahsızlık
- Cilt kaşıntılı döküntüler
Çölyak Hastalığına Eşlik Eden Otoimmün Hastalıklar
Çölyak hastalarında otoimmün hastalıklar 2-3 kat daha fazladır. Çölyak hastalığına eşlik eden otoimmün hastalıklar: Tip1 diyabet, karaciğer hastalıkları, tiroit hastalıkları, Sjögren sendromu, Turner sendromu, Raynaud sendromu, Skleroderma, Adisson hastalığı, Romatroid artrit, Alopesia areata, Sistemik lupus eritematous, Kronik hepatit
NOT: Anne sütü almak çölyak hastalığı olmasını önler.
Çölyak Hastalığında Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir?
Çölyak hastalığı insanın hayatını tamamen değiştirmesi ihtiyacını doğurur. Ancak bu durum kişinin hayatının zorlaşacağı anlamına gelmez. Yalnızca bu saatten sonra kişinin her şeye ekstra özen göstermesi ve dikkat etmesi gerekir. Bu sebeple çölyak hastalığında beslenme her şeyden daha da önemli olur. Çölyak hastalığında beslenme çerçevesinde hastaların kesinlikle glutenli yiyecekler tüketmemesi gerekir. Bu nedenle hastalar için bir diyetisyen tarafından özel bir beslenme programı hazırlanmasında fayda vardır. Çünkü glutenli yiyecekler tüketmemek demek kişilerin hoşlanmayacakları yiyecekler yemek zorunda kalacakları anlamına gelmez. Eğer hasta içinde gluten bulunmasın diye beslenmesini tamamen azaltırsa bu zayıflama gibi birtakım sorunları da beraberinde getirebilir. Oysa sağlıklı bir beslenme programı ile istemsiz şekilde zayıflama gibi bir durum yaşanmaz. Eğer çölyak hastalığı bulunan bir kişi kendi sağlığı için fazla kilolarından kurtulmak, şişmanlık ya da obezite sorununu yenmek istiyorsa yine diyetisyen ile hazırlanacak bir zayıflama programı ile hastalığına uygun bir şekilde zayıflama yaşayabilir, şişmanlık ve obezite sorunlarından kurtulabilir.
Çölyak Hastalığında Diyet Tedavisi Nasıldır?
Diyetisyen ile hazırlanacak güzel bir beslenme programı ile hastalar hem doyurucu, hem lezzetli, hem de sağlıklı şekilde beslenebilir. Bu durum kişinin hayatına devam etmesinde hiçbir engel teşkil etmez. Yalnızca hastaların çölyak hastalığında beslenme kurallarına uymayı tüm yaşamlarına entegre etmeleri gerekir. Çölyak hastalığı konusunda en net tedavi diyet tedavisidir. Bu diyet tedavisi de hastanın ömür boyunca gluten tüketmemesini gerektirir. Yani hasta tedavisi için ömür boyunca glutenli yiyecekler tüketmeden bir yaşam sürmelidir.
Çölyak hastaları tüm sebzeleri, tüm meyveleri, tüm bakliyatları, tüm katkısız katı yağları ve katkısız sıvı yağları, yumurtayı, balı, reçeli, toz şekeri, zeytinyağını, eti, balığı (una batırılmamış olmalı), tavuğu (una batırılmamış olmalı), içerisinde herhangi bir şekilde un bulundurulmayan konserve gıdaları, mısırı, pirinci, patatesi, kinoayı ve kara buğdayı (greçka) gönül rahatlığı ile tüketebilir. Aynı şekilde çölyak hastalığı bulunan kişiler yine glutenli yiyecekler arasında sayılmayan kestane ununu, nohut ununu, soya ununu ve üzüm çekirdeği ununu da tercih edebilirler. Çünkü bunların içerisinde de gluten bulunmaz.
Çölyak Hastalığında Neler Yenmemelidir?
Gluten alerjisi yaşamamak için tüketilmemesi gereken besinler arasında içerisinde buğday, arpa, çavdar ve yulaf bulunduran her türlü besin vardır. Bu tip besinlere örnek vermek gerekirse; un, bulgur, makarna, bulgur pilavı, pasta, kraker, şehriye, kuskus, irmik, kurabiye, dondurmanın külahı, ekmek, simit, kek, bisküvi, gofret, hazır salça, çeşitli yemek ve tatlı sosları, tarhana, ketçap, unlu çorbalar ve unla yapılan tatlılar söylenebilir.
Aynı zamanda gluten alerjisi olan kişilerin galeta ununa batırılarak hazırlanmış ya da kızartılmış olan balık ya da tavuk gibi besinleri de tüketmemesi gerekir. Benzer şekilde içerisinde gluten bulunduğu için malt içecekler, bira, votka ve cin de bu kişilere yasaktır. Sirkenin, çikolatanın, pudingin, sakızın, ketçabın ve mayonezin de içerisinde gluten bulunabileceği için çölyak hastalığı bulunan kişilerin bu tip besinleri tüketmemeleri gerekir.
Çölyak Hastalığında Beslenme Zor Mudur?
Çölyak hastalığında beslenme zor gibi görünebilir ancak bir beslenme ve diyet uzmanı ile birlikte kişinin yaşam tarzına, vücudunun ihtiyaçlarına ve sevdiği yiyeceklere göre bir beslenme programı hazırlandığı zaman çölyak hastalığı ile yaşamak ve çölyak hastalığında beslenme hiç de zor olmayacaktır.
Ayrıca gluten enteropatisi bulunan hastaların tüketebileceği pek çok glutensiz ürün de üretilmektedir. Bunlar arasında glutensiz un, glutensiz makarna, glutensiz şehriye, glutensiz çikolata, glutensiz kraker, glutensiz kek, glutensiz irmik, glutensiz güllaç, glutensiz tarhana ve glutensiz bisküvi de bulunur. Hastalar dışarıda satılan un ile yapılmış yiyecekleri tüketemeyecekleri için bu glutensiz unları kullanarak o besinleri evlerinde kendileri hazırlayıp tüketebilirler. Aynı zamanda içinde gluten bulundurmayan karabuğday da piyasada bulunabilir. Üstelik bu şekilde çok daha sağlıklı yiyecekler hazırlanacağı için obezite veya şişmanlık riskinin de önüne geçilmesi mümkün olabilir.
Besin Eksiklikleri
Ekmek, kraker ve makarna gibi rafine unla yapılan ürünlerin B vitaminleri niasin, tiamin, riboflavin ve folik asit ile takviye edilmesi gerekiyor. Kadınlarda demir eksiklikleri de görülebilir. Demir takviyesi yanında C vitamini takviyesi verilmelidir.
Ek olarak, tam tahıllı buğday, arpa ve çavdar iyi lif kaynaklarıdır, dolayısıyla glutenden kaçınmanız gerektiğinde yulaf, fasulye ve baklagiller gibi lif açısından zengin diğer yiyecekleri tüketmek gereklidir.
Çölyak Hastalığında Beslenme Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Özellikle hastaların süt, et, sebze, yumurta ve balık gibi doğal besinlerin tüketimine özen göstermesi gerekir.
- Hastaların marketlerden satın alacakları besinlerin etiketlerini iyi okumaları gerekir. Eğer üzerinde etiket olmayan bir besin tüketeceklerse özellikle dikkatli olmaları gerekir.
- Benzer şekilde beslenme haricinde içerisinde gluten bulunan ilaçların, şampuanların, kremlerin ya da kozmetik ürünlerin tüketiminde de dikkatli olunmalıdır.
- Besinler pişirileceği ya da hazırlanacağı zaman da o besinlerin hiçbir şekilde içerisinde gluten bulunan besinlere değmemiş olmasına özen gösterilmesi gerekir.
- İçerisinde buğday olmayan besinler de gluten içerebileceği için hastaların bu besinlerin tüketiminde titiz davranmaları gerekir.
- Özellikle hastalar içeriği konusunda tam olarak fikir sahibi olmadıkları hiçbir besini tüketmemelidir.
- Çölyak hastalığı bulunan kişiler bazen vitamin ve mineralleri ihtiyaçları kadar alamayabilir. Bu yüzden bir uzmandan yardım alarak bu tip vücutlarında eksik olan vitamin ve mineralleri karşılayacak beslenme programları yapmalarında her zaman fayda vardır.
- Bazı çölyak hastalığı bulunan kişilerde süt de çeşitli sorunlara neden olabileceği için bu besinlerin tüketimi ve miktarları konusunda da destek almak gerekebilir.
- Glutensiz diyet ve probiyotik içeren gıdalar şişkinliği azaltabilir.
Hastaların çölyak hastalığı teşhisi konulduğu andan itibaren, çölyak hastalığında beslenme kurallarına uyarak ve glutenli yiyecekler tüketmeden beslenmeleri gerekir. Hatta bu süreçte hasta, bir müddet sonra herhangi bir rahatsızlık hissetmese dahi sonrasında bir problem ya da sorun ile karşılaşmamak için bu kuralların dışına kesinlikle çıkmamalıdır. Yani hasta çölyak hastalığında beslenme konusunu tam bir yaşam tarzı haline getirmelidir.
Çölyak Hastaları Beslenmelerine Dikkat Etmezlerse Ne İle Karşılaşabilirler?
Çölyak hastaları beslenmelerinde gluten tüketimine devam ettikleri sürece emilim bozukluğuna bağlı karın ağrısı, ishal ve kabızlık yaşayabilmektedir. Ayrıca glutensiz diyete uyumsuzluk; uzun vadede bağırsak dokusunun bütünlüğünün bozulması, ince bağırsakta ülser oluşması, çölyak ve bağırsak kanseri gibi başka hastalıklarla sonuçlanabilmektedir.
Glutensiz Diyet Nedir?
Glutensiz diyet buğday, çavdar, arpa ve yulafın ve bunlardan elde edilen ürünlerin beslenmeden çıkarıldığı bir planlamaya işaret etmektedir. Glutensiz diyette bulgur, makarna, şehriye ve erişte gibi buğdaydan elde edilen ürünler de tüketilmemelidir.
Gluten içeriği en düşük olan tahıl yulaf olsa da bu hasta grubunda glutensiz yulaf tercih edilmelidir. Mısır, gluten içermeyen bir tahıl türüdür, ancak çoğunlukla buğday ile aynı ortamda işlendiğinden mısır unu, mısır ekmeği gibi ürünlere de glutenin bulaşması söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle mısırdan elde edilen ürünlere de dikkat edilmesi gerekmektedir.
Gluten besinsel kaynakların dışında diş macunu, plastik bardakların ağız kısmı ve ruj gibi pek çok üründe de bulunabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Hazır gıda satın alınırken mutlaka ürün içeriği okunmalı, gluten içerebilir vb. bir ibare varsa o besinler tüketilmemelidir.
Çölyak Hastaları Ekmek Yerine Ne Yemelidir?
Çölyak hastaları, beslenmemizin büyük bir kısmını oluşturan sağlıklı karbonhidrat alımı için alternatif glutensiz ürünleri tercih etmelidir. Glutensiz un, glutensiz yulaf unu veya karabuğday unu ile yapılmış ekmekler bu hastalar için idealdir. Ekmek yapımı için günümüzde mercimek ve nohut gibi baklagillerin yanı sıra badem ve fındık unu gibi gluten içermeyen unlar da kullanılmaktadır. Ancak bu ekmeklerin yapımında kullanılacak unlar satın alınırken içerisinde buğday, çavdar gibi gluten içeren unların karıştırılmadığından emin olmak için ürün etiketi okumaya özen gösterilmelidir.
Çölyak hastaları için uygun olan diğer tahıl kaynakları ise tapyoka, kinoa ve tefftir. Bunların unları da ekmek yapımında kullanılabilmektedir.
Çölyak Hastaları Yumurta Yiyebilir mi?
Yumurta, çölyak hastaları için kaliteli bir protein kaynağıdır. Yumurta doku onarımına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle çölyak hastalarının yumurta tüketmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.
Çölyak Hastaları Süt Ürünü Tüketebilir mi?
Laktoza karşı herhangi bir hassasiyeti olmayan çölyak hastaları, süt ve süt ürünlerini tüketebilir. Gaz ve şişkinlik yaşayan hastalar, laktozsuz sütü tercih edebilir. Yoğurt ve peynir fermente ürünler olduğundan sindirim sistemini rahatsız etme ihtimali çok daha düşüktür. Yeterli kalsiyum ve protein alımı için süt ürünü tüketimi bu hastalar için önem taşımaktadır.
Çölyak Hastaları Pirinç Yiyebilir mi?
Çölyak hastalarının pirinç tüketmesinde bir sakınca yoktur. Ancak glutensiz yiyecekleri pişirirken kullanılan araç gereçlerin ayrı olması gerekmektedir. Glutensiz besinlerin gluten içeren besinler ile aynı ekipmanlar ile hazırlanması sonucunda bulaşma meydana gelebilmektedir.
Çölyak Hastaları Et Yiyebilir mi?
Çölyak hastalarının et, tavuk, balık gibi hayvansal protein kaynaklarını tüketmelerinde bir sakınca yoktur.
Yulaf Tüketilebilir mi?
Yulaf günde 50-60 gram ( 5 -6 yemek kaşığı ) tüketilmelidir. Daha fazla yulaf tüketimi semptomların düzelmesini geciktirebilir.Yulaf prolaminlerinin toksisitesi halen tartışma konusu olmakla birlikte glutensiz diyette yulafın rolü hakkında henüz bir fikir birliği bulunmamaktadır. Ancak prolaminlerin yulaftaki toplam proteinin %10’nu oluştururken, buğdayda % 70’ini oluşturması bazı çölyak hastalarının neden buğdaydan daha fazla miktarda yulafı tolere edebildiklerini açıklamaktadır.
Etikette “glutensiz” ifadesinin, “gluten içermez” yazısının bulunmasına veya “üzeri çizilmiş başak” sembolü olmasına dikkat edilmelidir.
Çok az miktarda gluten, glutensiz diyet uygulayan kisiler için potansiyel tehlike unsurudur. Havadaki un, partikül bulaşmış mutfak araç ve gereçlerinin kullanılması ve yetersiz temizlik glutensiz ürünlerin çapraz bulaşmasının baslıca nedenleridir.
Dışarıda yemek yenirken besinlerin içeriği mutlaka sorgulanmalıdır.
Çölyak hastalarındaki vitamin ve iz elementlerin eksikliği genellikle Glutensiz diyetle düzelir. Ancak proteinsiz diyet lif, kalsiyum ve demir alımını azaltabilir. Diyette buğday, arpa, yulaf ve çavdarın depo proteinleri yoktur ve pirinç, mısır, patates gluten içeren gıdaların yerine kullanılır.
Çölyak Hastaları Ne Yememelidir?
Çölyak hastaları buğday, arpa, çavdar ve yulaf ile bunlardan elde edilen tahıl ürünlerini tüketmemelidir. Ayrıca bisküvi, çikolata ve gofret benzeri gıdaların tamamında gluten bulunmaktadır. Bu nedenle paketli gıdalardan uzak durulmalı, gluten içerip içermediği mutlaka ürün etiketinden kontrol edilmelidir. Makarna, irmik, bulgur, şehriye, erişte gibi ürünler ile kepekli ve çavdarlı gıdalar da gluten içerdiğinden tüketilmemelidir. Restoranlarda mutlaka yemeğin içerisinde un ve benzeri ürünler olup olmadığı sorgulanmalı ve mümkünse glutensiz menüden tercih yapılmalıdır.
Çölyak Hastaları Hangi Tatlıları Yiyebilir?
Çölyak hastaları normal un ile yapılan hamurlu tatlıları tüketmemelidir. Ayva, kabak gibi meyve tatlıları tercih edilebilir. Buğday nişastası ve glutenli un içermeyen sütlü tatlılar da çölyak hastaları tarafından tüketilebilir. Tatlı, kek, kurabiye yapımında fındık ve badem unu, karabuğday unu, glutensiz yulaf unu gibi unlar tercih edilmelidir.
Çölyak Hastalığı Olanlar Mutfakta Nelere Dikkat Etmelidir?
Çölyak hastalarının yemek hazırlamada kullandıkları tencere, tava, bıçak, kepçe, kaşık ve kesme tahtası gibi gereçlerin mutlaka ayrı olması; bu ekipmanlar ile gluten içeren herhangi bir gıdanın temas etmemesi gerekmektedir. Gözle görülmeyen miktardaki glutenin bulaşması dahi ciddi semptomlara sebebiyet verebilmektedir.
Ayrıca bu hastaların mutfakta kızartma yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerini tercih etmesi önerilmektedir.
Çölyak Hastalığı Olmadan Glutensiz Diyet Yapmak Sağlıklı mıdır?
Çölyak tanısı veya çölyak olmayan gluten hassasiyeti tanısı olmayan; glutene karşı herhangi bir intoleransı olmayan kişilerin glutensiz diyet yapması ekstra bir sağlık yararı sağlamamaktadır.
Sağlıklı kişilerin glutensiz diyet yapması bağırsaktaki yararlı bakterilerin azalması ve mikrobiyotanın dengesinin bozulmasına sebep olabilmekte; tahıl tüketiminin azaltılarak hayvansal kaynakların tüketiminin artması ile kan lipit profili ve kolesterol değerlerinde bozulmalara neden olabilmektedir.
Buğday.arpa,çavdar,yulaf unu ile karışmamış olmak koşulu ile
- Pirinç ve pirinç unu
- Mısır ve mısır unu – mısır ekmeği
- Patates unu
- Mısır nişastası
- Kinoa
- Kara Buğday
- Süt, yoğurt, ayran, peynir
- Bal, reçel, pekmez
- Yumurta
- Et, tavuk, balık, konserve balık
- Kurubaklagillerin tümü
- Patates dahil Sebze ve meyvelerin tümü
- Zeytinyağı, ayçiçek yağı, tereyağı
- Özel ticari amaçlı üretilmiş glutensiz ürünler
Güvenli Yemek Türleri:
- Un(gluten) açısındanİçeriği bilinmeyen hazır gıdalar çölyaklı bireylere sunulmamalıdır.
- Hazır salçalar un içerebilir, .içerip içermediği bilinmiyorsa yemekler SALÇASIZ hazırlanmalıdır.
- Kızartmalarda un ile kaplama yöntemi kullanılmamalıdır.
Çorbalar:
- Sebze çorba (salçasız, unsuz)
- Pirinç çorba, pirinçten yapılma yayla çorba (unsuz)
- Mercimek ve baklagil çorbaları (unsuz – salçasız)
Yemekler:
- Şehriyesiz pirinç pilavı
- Salçasız sebze yemekleri (kıymalı, etli, tavuklu olabilir.)
- Salçasız kuru baklagil yemekleri
- Salçasız sebze yemekleri
- Salçasız et – tavuk yemekleri
- Unsuz – ekmeksiz köfteler
- Balık (hazırlanırken hiçbir aşamada saf mısır unu dışında un kullanılmamalıdır)
- Komposto, hoşaf
Yasaklar:
- Buğday, çavdar ve unları ile yapılmış yiyecekler (simit, poğaça, yufka, bisküvi, pasta vb.) ve bunların az miktarda da olsa bulunduğu veya besin hazırlanırken katıldığı yemekler
- Buğday, makarna, erişte, şehriye, irmik
- Hazır salçalar, hazır çorbalar, tarhana
Hazırlık ve Pişirme Aşamasında Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- El hijyenine dikkat edilmeli, glutensiz gıdaları kullanmadan önce eller yıkanmalıdır.
- Glutensiz yiyecekleri hazırlamak için ayrı bir tezgâh ve pişirme alanı oluşturulmalıdır.
- Glutenli ve glutensiz yiyecekler aynı mutfak tezgahında hazırlanacaksa önce glutensiz olanlar hazırlanmalıdır.
- Glutensiz gıdaları hazırlamak için ayrı doğrama tahtaları olmalıdır.
- Glutensiz gıdalar ayrı tencere ve tavalarda pişirilmeli ve ayrı mutfak eşyalarıyla servis edilmelidir veya farklı kullanımlar arasında oldukça iyi bir şekilde yıkanmalıdır.
- Bıçaklar, bulaşabilecek kırıntıları taşıyabileceğinden glutensiz yiyecekler için ayrı olmalıdır.
- Mutfak tezgahlarının temizliği için bez ve süngerler ayrı olmalıdır.
- Tost makinesi, ekmek kızartma makinesi ayrı olmalı veya yağlı kâğıt kullanılmalıdır.
- Tahta, plastik, teflon gibi pürüzlü yüzeyli malzemeler, tamamen temizlenmesi çok zor olan ızgaralar ortak kullanılmamalıdır.
- Glutensiz gıdalar diğer gıdaları kızartmak için kullanılan yağda kızartılmamalıdır.
- Makarna gibi gluten içerikli yiyecekleri kaynatmak için kullanılan su tekrar kullanılmamalıdır.
- Glutensiz ürünler (glutensiz un, glutensiz makarna) yeniden kapatılabilir kap/poşetlerde hava almayacak şekilde saklanmalıdır.
- Glutensiz ürünler ve glutenli ürünler açık biçimde aynı çekmecede bulunmamalıdır.
- Hava dolaşımı taneleri etrafa üfleyerek birbirlerine bulaşmalarına sebep olabileceğinden glutensiz gıdalar ile diğer gıdalar aynı fanlı fırında pişirilmemelidir.
- Hazırlık/pişirme sürecinde görevliler mutfak bezlerini, fırın eldivenlerini, önlüklerini vb. ortak kullanmamalıdır.
Örnek Yemek Listesi :
Kahvaltı
- Süt / çay / meyve suyu
- Yumurta
- Peynir / peynir çeşitleri
- Bal / reçel / pekmez
- Söğüş (domates-salatalık)
- Glutensiz ekmek / mısır ekmeği
Öğle-Akşam:
- Yayla çorba (unsuz) / mercimek çorba (unsuz- salçasız)
- Unsuz- salçasız et/tavuk/balık yemekleri
- Salçasız baklagil yemeği
- Şehriyesiz pirinç pilavı
- Yoğurt / ayran
- Meyve
- Salata
- Komposto / hoşaf
- Glutensiz ekmek/ mısır ekmeği
veya
- Kahvaltı: Yulaf ezmesi ve taze meyveler tüketilebilir. Bu kombinasyon hem enerji sağlar hem de lif açısından zengin bir başlangıç sunar.
- Ara öğün: Yoğurt ve fındık gibi sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir. Yoğurt, probiyotikler açısından zengindir ve sindirim sağlığını desteklerken, fındık sağlıklı yağlar ve protein içerir.
- Öğle yemeği: Izgara tavuk ve kinoa salatası gibi besleyici ve doyurucu bir öğün tercih edilebilir. Izgara tavuk, yüksek protein içeriğiyle kasların onarılmasına yardımcı olurken, kinoa salatası lif ve vitamin açısından zengin bir seçenektir.
- Ara öğün: Taze sebzeler ve humus gibi hafif ama besleyici atıştırmalıklar tercih edilebilir. Humus, nohut bazlı bir sos olup, protein açısından zengindir. Ayrıca lifli gıdalar arasında yer alır.
- Akşam yemeği: Izgara balık ve sebze garnitürleri ile sağlıklı bir öğün hazırlanabilir. Izgara balık omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olup, kalp sağlığını desteklerken, sebze garnitürleri vitamin ve mineral açısından zengindir.
- Ara Öğün: meyve salatası gibi hafif ve ferahlatıcı bir tatlı tercih edilebilir. Meyve salatası, doğal şeker ve vitaminler açısından zengin olup, tatlı ihtiyacını sağlıklı bir şekilde karşılar.
veya
Kahvaltı:
- Şekersiz çay
- 1 adet haşlanmış yumurta
- 1 dilim beyaz peynir veya 1 dilim kaşar peyniri (30 gr)
- 8-10 adet zeytin veya 2 adet ceviz içi veya 10 çiğ badem
- Söğüş sebze
- 1-2 dilim glutensiz ekmek
Ara Öğün:
- Şekersiz bitki çayı
- 1 porsiyon meyve
Öğle:
- 6-8 kaşık sebze yemeği
- Mevsim salata
- 1 kepçe unsuz çorba(yayla/tarhana hariç) veya 3 kaşık pirinç pilavı
- 4 kaşık yoğurt veya 1 küçük kepçe cacık
Ara Öğün:
- 1 su bardağı süt
- 3-4 adet pronot glutensiz bisküvi veya 1 porsiyon meyve
Akşam:
- 3-4 köfte kadar ızgara veya haşlama et/tavuk/balık
- 1 bardak ayran veya 2 kaşık yoğurt
- 1-2 dilim glutensiz ekmek
- Mevsim Salata
Gece Ara Öğünü:
- 1 porsiyon meyve
- 8 çiğ fındık veya 2 tüm ceviz
- Şekersiz çay/kahve
Gluten içermeyen alternatif gıdaların kullanımını öğrenmek bu diyeti en iyi şekilde uygulamanıza destek verir.
Bu alternatif gıdaların başında kinoa gelir. Kinoa, yüksek protein ve lif içeriği ile besleyici bir tahıldır. Glutensizdir ve çölyak hastaları tarafından tüketilebilir.Salatalar, çorbalar ve ana yemeklerde kullanılabilir. Aynı zamanda düşük kalorisi sebebiyle kilo vermeye yönelik diyet yapanlar için de uygun bir seçenektir.
Tıpkı kinoa gibi pirinç de glutensiz bir tahıldır ve çölyak diyetinde yaygın olarak kullanılır.
Mısır da en popüler glutensiz besinlerdendir. Un, nişasta ve tortilla gibi çeşitli formlarda kullanılabilir. Atıştırmalıklar, ekmekler ve kahvaltılık gevreklerde tercih edilebilir.
Zinde Kalın
Dyt. Demet Ebru Usta